29 Şubat 2012 Çarşamba

Bir Gün

Bir gün,
Bir sokağın başında bekleyeceğim.
Usulca yanıma biri sokulacak.
Gayet dostça "merhaba" diyecek.
İnsanlar artık bu kelimeyi unuttuğu için olsa gerek,
Senin tek bir merhabana kanmış olacağım.
Sen öyle sanacaksın, yani bende.
Kısa kısa cümleler kurarken,
Uzun uzun çığlıklar atacağız aslında ikimizde.
Farkında olmadan...
Farklarımızda, birbirimizi ararmışçasına.
Hayatlarımızdan girilecek konuya,
Biz ağzımızı açamazken,
Kırk yıllık dostmuşçasına konuşacak gözlerimiz.
Hatırı olacak bir kaç kelimenin.
Birbirimiz gibi insanların,
Birbirimizde ne kadar eksik olduğunu anlayacağız.
Bir birimiz diyemeyeceğiz ama.
Çünkü sen beni,
Biz yapacak kadar sevmeyeceksin belki de.
Bir birimiz olamayacağız.
Çünkü birbirimizin hayatlarında,
Bir'i biz yapamayacak engeller olacak.
Birbirimiz gibi görünmeyeceğiz.
Belki de hatamız erken teşhis olacak.
Birbirimiz diyemeden,
Bir bir yok olacağız.
Bu yüzden, varsayımlarla delirmek yerine,
O adama,
O sokak başında,
Arkamı dönüp gideceğim...
-EsinÇot
Giderek azalan umutlar vardır. 
Bizimkisi gibi. 
Bazı laflar vardır. 
Canlı canlı mezara sokmuş gibi. 
Bazı insanlar vardır. 
Yüz yılın oyuncusu gibi. 
Ve öyle savunmasızlar vardır ki dürüstlüğe cephe alan. 
Öyle laflar söylediler ki. 
Bir fahişenin bile gururunu okşayan..
-Esin Çot

20 Şubat 2012 Pazartesi




Son bahar gelince seni arıyor gözlerim.
Her yaprak düştüğünde üzülüyorum.
Senin çok beğendiğin bir hırka var üstümde.
Mini mini bir kuş bile yok ellerim hep boş…
-EsinÇot

19 Şubat 2012 Pazar

''Köpek'' deyip geçersen, pişman olursun...


Bir köpek yalnızca 10 şey ister;

Benim hayatım 10-15 yıl sürer. Senden ayrılığım bana acı verir.
Beni almadan önce bunu düşün.
Bana, senin benden istediklerini anlayacağım bir süre ver.
Benim içimde sevgi duygusu uyandır ben bununla yaşarım.
Bana hiç bir zaman uzun süreli darılma ve cezalandırmak için bir yere kapatma. Senin hayatında iş, eğlence ve arkadaşların var.
Benim hayatımda ise sadece sen varsın.
Arada sırada benimle konuş. Sözlerini anlamasam bile bana yönelttiğin sesini anlarım.
Bana daima nasıl davranılması gerektiğini bil. Ben hiç bir zaman unutmam.
Beni dövmeden önce aslında dişlerimle kemiklerini un ufak edebileceğimi,
ancak asla böyle bir yola başvurmayacağımı düşün.
Beni “isteksiz, tembel ve inatçı” diye azarlamadan önce düşün:
Belki yediğim yemek dokunmuştur, belki güneşin altında uzun zaman kalmışımdır veya halim kalmamıştır.
Yaşlandığımda benimle ilgilen, bir gün sen de yaşlanacaksın.
Her zor anımda yanımda ol, “benim içim kaldırmaz” veya “ben görmeden olsun” deme, çünkü benim için her şey seninle birlikte daha kolay…  

 Bir köpek bile yalnızca bunları isterken, ben senden çok mu fazla şey istedim?

Bir Gün Öyle Bir Gideceksin ki...

Bir gün öyle bir gideceksin ki. 
Fark etmeyeceğim bile. 
Sense dönüp bakamayacaksın.
Bir gün öyle bir gideceksin ki,
Ne tanımaya fırsatın olacak beni,
Ne de küçücük dünyayı tanımaya. 
Bir gün öyle bir gideceksin ki,
Sevmen gereken kadını bile,
Düşünemeyecek kadar,
Kendi haline düşmüş, 
Basit bir insan olacaksın. 
Bir gün öyle bir gideceksin ki. 
Vaziyetini betimlemeye, 
Ne benim dilim varacak, 
Ne de kelimelerin…
- Esin Çot

18 Şubat 2012 Cumartesi

Sıradaki hayatlar bilinmediği için;  sıradaki yarı bilinen hayatlar hep bizler kalacağız.